Fatih Altaylı: "Dinlemenin değil, onu zaten biliyorduk. Devletin cılkı çıkmış."
Basiretsizliğin bu kadarı
CILKI çıktı denir ya.
Çıkmış.
Dinlemenin değil, onu zaten biliyorduk.
Devletin cılkı çıkmış.
Bakın tüm bu dinlemelerin içeriğinden söz etmiyorum.
İçerikte suç olabilir, yolsuzluk olabilir, her şey olabilir.
Onlar her biri ayrı mesele.
Ama bana göre asıl mesele, Türkiye Cumhuriyeti'nin "güvenlik meselesi"dir.
Türkiye Devleti'nin kalbi dinlenmiştir.
Son olarak dün gördük ki, Türkiye'nin "savaş kabinesi" denebilecek bir kabinesinin çok önemli ve çok gizli bir toplantısı dinlenmiştir.
Bunun dışarıya servis edilip edilmemesi ayrı bir mevzudur.
Asıl mevzu dinlenebilmiş olmasıdır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti delik deşiktir.
Asıl sorumluluk, büyük suç "bunu engelleyememek"tir.
Asıl zaaf budur.
Dinlemelerin içeriği, ulusal veya uluslararası yargının meselesi olabilir.
Ama bir devleti basiretsizce, bu kadar kötü yönetmek başlı başına bir sorundur.
Hepsinden daha önemlidir.
Bu konuşmalar çok normal, çok sıradan, hiçbir suç unsuru içermiyor bile olsa bunların dinlenmesini, ele geçirilmesini engelleyemeyecek bir zafiyet içinde olmak, "ihmalin" ötesinde bir suçtur.
Asıl bu "istifa" sebebidir.
Not: Dışişleri Bakanlığı'ndaki toplantı dünyanın neresinde yayınlanırsa yayınlansın büyük bir ulusal güvenlik suçu, büyük bir ihanettir. Bu toplantının kaydedilip yayınlanmasını hiçbir şey meşru gösteremez. Failleri en ağır şekilde cezalandırılır.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Youtube'un kapatılmasına şaşırdığımız zaman.
FATİH ALTAYLI / HABERTÜRK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder